Havvas ve vefk çalışmaları, kadim İslâm kültüründe mistik ve ruhsal boyutlarıyla dikkat çeken uygulamalardan bazılarını temsil eder. Yüzyıllar boyunca, İslâm âlimleri ve sufî geleneğin önde gelen isimleri, “gizli ilimler” olarak adlandırılan bu yöntemlerle manevî âleme dair kapsamlı bilgi ve tecrübe edinmişlerdir. Özellikle Kur’an harfleri, Esma-ül Hüsna ve belirli ayetlerin taşımış olduğu manevi enerjilerin, doğru bir sistemle bir araya getirildiğinde kişinin ruhsal, zihinsel ve hatta fiziksel ihtiyaçlarına şifa sağlayabileceği düşünülmektedir.
Havvas - Vefk, bu gizli ilimlerin temel kavramlarından biri olarak öne çıkar. Havvas, harflerin, sayıların ve kelimelerin derin anlamlarını keşfetmeyi amaçlayan bir ilim dalıdır. Söz konusu harfler ve rakamlar, sadece yazılı simgelerden ibaret değildir; her biri kendine özgü titreşim ve etkilere sahiptir. Buna karşın vefk, belirli bir düzende yazılan harfler ve sayıların oluşturduğu tabloları ifade eder. Bu tablolar, “muhakkak surette tesir gösteren” olarak tanımlanan spiritüel formüller şeklinde düzenlenir. Vefklerin hazırlanışı, kişinin niyetine, ihtiyaç duyduğu manevi desteğe veya arzuladığı korumaya göre değişebilir.
Vefklerin gücü, yazılıp taşınan bir tılsım formu şeklinde de ortaya çıkabilir. Örneğin, sağlık sorunları yaşayanlar için şifa amacıyla hazırlanan bir vefk, belirli Kur’an ayetleri ve Esma-ül Hüsna’nın uygun harf dizilimleriyle oluşturulur. Kimi zaman ev ya da işyerinde korunma, bereket veya huzur isteyen kişiler de benzer tablolara başvurabilirler. Elbette, bu uygulamaların etkileri, yalnızca manevî boyutta anlaşılabilir niteliktedir; dolayısıyla, bilimsel bir çerçevede değerlendirilmesi oldukça sınırlı kalır.
Günümüzde Havvas ve vefk konusundaki bilgi birikimi, geleneksel İslâm öğretilerine ilgi duyanların yanı sıra, tasavvuf ve metafizik alanlarında kendini geliştirmek isteyen kişilerin de yoğun dikkatini çekmektedir. Bu tür çalışmalar, inanç dünyasının zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne sererek, maneviyatın farklı yönlerine kapı aralar.